Selam dostlar, adım Sinan, Almanyanın Nordrhein-Westfalen bölgesinde kalıyorum. Yaşım 34, evli ve 2 çocuk sahibiyim. Eşimle cinsel yaşamımız muhteşemin de ötesinde. Hiçbir şikayetimiz olmaz birbirimizden. İyi çalışan bir İşyerim var. Gelelim geçen yıl başımdan geçen hadiseye. Benim salak mı salak, aff edin, Öküz mü Öküz bir kayınçom var. Kendisi Tır Şöförü. Kayınçom evli ve 26 yaşında, küçük minyon tipli bir karısı var. Ama karısı da kocasından on kat Cin. 4 yaşında bir çocukları var. Bize gelip gittiklerinde hep benim gözümün içine bakar ve bazen de saklı saklı beni süzerdi. Ben pek aldırmaz, şuursuz yapıyordur diye geçiştirirdim. Bir gün biz onlara gittiğimizde, Bilgisayarları bozulmuş, Kayınço tamir etmem için rica etti. Oturdum Bilgisayarın başına, ama baktım ki öyle 10-15 dakikada yapılacak iş değil, “Sonra yaparım…” dedim.
Aradan iki gün geçti ve Kayınçonun karısı beni aradı, “Sinan ağabey bir gelip de şu Bilgisayarı tamir et ne olur, E-mail filan yollayamıyorum kimseye!” dedi. “Tamam geliyorum!” dedim, kalktım gittim. Ben Kayınço da var konutta diye düşünüyordum. Ama o işe çıkmış, İngiltereye yükü varmış, iki gün sonra gelecekmiş. Neyse girdim içeri, Kayınçonun karısı bana bir çay koydu getirdi. Oğlu da odasında oynuyordu. Ben bir yandan çayımı içiyor, bir yandan Bilgisayara Format atıyorum. Bu da geldi yanıma oturdu, nasıl yaptığımı merak etmiş. Ben, “Virüs dolmuş Bilgisayara, ne yaptınız buna?” diye sorunca, “Ne olacak Kaynın sabahlara kadar Bilgisayarın başında, olur olmaz sayfalara giriyor!” diye sitem etti.
Ben de meraktan, “Ne gibi sayfalara?” deyince, “Varsayırsam sarih saçık sitelere, Pornosayfalarına giriyor.” dedi. Bana geldi bir gülme krizi, “Eşşek kadar adam sabaha kadar Pornositelerine mi bakıyor? Evli barklı adam, lüzumu mu var? Yoksa sen mi surat vermiyorsun?” dedim. Dedim ama, nerden öğreneyim Arı Kovanına basacağımı. Kadın açtı ağzını yumdu gözünü! Meğerse bizim Kayınço öyle yerlere bakıp, azıcık azıp, anca iş görüyormuş. Bunları anlatırken kızardı bozardı. Mevzu gitgide daha da açılıp saçılınca, ben de sapıttım ve sarih saçık konuşmaya başladım, “Azması için sen destekçi olsana. Bunun o kadar usulü var, sen onu ağzınla, o seni dili ile…” deyince, “Nerdeeee? Altı yıldır evliyiz, daha öyle bir şey ne yaptı, nede yapmama izin verdi. Zati toplam 3-4 dakikayı bulmaz, işini tamamlar, sonra da ardı döner uyur!” dedi.
Hayretle, “Yok yaa?” demişim. Busefer O bana, “Sizde nasıl? Siz öyle şeyler yapıyormusunuz?” diye sordu. Ama eli suratı ateş basmış gibi, yerinde güç oturuyor. Bana da baya yakın oturduğu için kalçası bacaklarıma dokunuyordu. Ben bir yandan Bilgisayara devam ediyor, bir yandan da anlatıyordum, “Valla, biz birbirimizi en az yarım saat, Kırkbeş dakika sırf öper yalarız. Ben Karımı Sex ’deri evvel en az 3-4 defa boşaltmadan o işe başlamam. Ve başlayınca da, sabaha karşı anca tamamlarız!” dedim. Bu arada saat akşam 8 ’i bulmuştu. Kayınçonun karısı, “İlla yemek ye de öyle git! Fırında Börek var! Hem azıcık daha muhabbet ederiz!” diye diretmeye başladı. “Dur o zaman ben konutu arayayım, başka bir şehirde işim çıktı, nezaman döneceğim muhakkak değil diyeyim. Karım şayet seninle başbaşa olduğumuzu dinlerse başımın etini yer! Biz de rahatça yemek yer, sohbet ederiz…” dedim.
Telefonu kapadım, mutfağa vardım. Kayınçonun karısı mutfakta Fırının önüne domalmış, Böreğe bakıyor. Yanından geçip masaya oturacaktım, İblis dürttü, öğrenerek arda sürterek geçtim, masaya oturdum. Baktım Çıt yok! Geri kalktım bütün arda geçtim, “Ne Böreği yaptın bakayım?” diye. Benim yarak Pantolonuma sığmıyor, bütün iki kalça arasına doğru dayadım. gençden Çıt yok! Yalnızca suratı iyice kızardı. Fakat güzeline gitmiş ki, yerini ufalamıyor. Ben azıcık daha bastırınca, bu kalçalarını hafif hafif sağa sola oynatmaya başladı. Elimi beline doladım, iyice sarıldım arkadan buna. Bütün elimi göğüslerine çıkardım ki, kapı açıldı, Oğlu geldi mutfağa. Ben hemen yerime oturdum. “Çocuğu yatırayım, hemen geliyorum…” dedi. Ama, bakışlarından muhakkak, iyice azmıştı. 10 dakika sonra mutfağa kazanç gelmez, “Gel!” dedim, kolundan tututup kucağıma oturttum, “Yemek beklesin! Senle evvel başka işimiz var sanırım!” dedim. Bunu kucağımda azıcık koklayıp, okşayıp, elledikten sonra, “Yatakodasına gidelim!” dedim. Kalktık, Fırını kapattık…
Hiç itiraz etmeden önüme düştü, Yatakodasına geçtik. Kapıyı örter örtmez hemen ayakta öpüşmeye başladık. Bu aç Kurt gibi saldırıyor. Bunu omzundan yere bastırdım, önümde diz çöktürdüm. Pantolonumu bir saldırıda indirdim, yalnızca Kilot ile ayakta duruyorum. Kilotumu bir indirdi, gözü Faltaşı gibi açıldı, “Bu ne yaa?” diye afallamışça suratıma baktı. Benim yarak rahat bir 22 cm var, kadın bileği gibi de kalın, bir de Sinek-Kaydı Traşlı. “Ya bu ne kadar büyük böyle? İhtimali yok bu bana olmaz!” dedi. “Vazgeç konuşmayı da yala!” diye emir verince, başladı yalamaya. İnanın başı ağzına güç sığıyordu. Sonra yatırdım bunu yatağa, bacaklarını ayırdı, “Ne olur yavaş yavaş sok!” demeye başladı. Güldüm, “Çabuk etme, seni daha sabaha kadar sikecem, hele birkaç defa zevke gel!” dedim. Başladım bunu yalamaya, bacaklarından amının kenarına kadar, sonra boynundan, kulaklarını, gerdanını, göğüslerini ve yavaş yavaş gençden amına doğru. Bu altımda tir tir titriyor, amını yalamaya başlamadan orgazm oldu sanırım. Sonra mis gibi amına dil atmaya, yalamaya, amının dudaklarını sündürmeye başladım. Bu iyice kasılmaya başladı. Zati kendisi minyon tipli, bir de ufak amcığı var ki, genç palazlanan kız amı gibi, Kaymak gibi. Sanki bizim dümbük Kayınço hiç sikmemiş!
Amını bir saate kadar yaladım sanırım. Kasılmalarından kavradığıma göre, en az 4-5 defa orgazma erişti. “Sinan kurban hadisem, sok şu koca yarağını amıma artık!” diye dilenmeye başladı. “Yok! Hele sen bir kalk başına otur, ben sikersem daha ilk teşebbüste direnemez haykırırsın, Çocuğu uyandırmayalım!” dedim. Ben yattım, bu çıktı üzerime. Ama tir tir titriyor. “Emin misin Sinan? Girer mi bu bana?” diye de sualler soruyor. Amı öyle ıslanmıştı ki, extra kaydırıcıya filan gerek yoktu. Am dudaklarını açıp, amının ağzını benim yarağa yasladı. Uğraşıyor esrarengizim, ama kafasının yarısını alamıyor. “Kendini kasma rahat vazgeç, tadını çıkar!” dememle bu kafasını aldı içine. Ama hali hazırda titriyor. “Şimdi çabuk etme, yavaş yavaş, her inip kalkmanda azıcık daha alırsın!” dedim. 1-2 dakikayı bulmadan yarısını aldı içine. Keyiften gözlerinin içi gülüyor, “Bak aldım sonunda!” diye. Sabredemedim, belinden yakalayıp buna alttan bir kökledim ki sormayın, sanki amını yırtarak girdi. Bir çığlık attı, ağzını güç kapadım. Öylece kaldı üzerimde. Bişeyler demeye çalışıyordu, elimi ağzından sürüklediğimde, “Amım yırtıldı Sinan, ne yaptın!” diye sitem etti.
“Korkma yırtılmaz, elastiktir! Artık kendini kasmayı vazgeç!” dedim. Bu yavaş yavaş inip kalkmaya başladı. Az sonra kendini öyle bir kaptırdı ki, taa ucuna kadar çıkıp sonra da köklüyordu. “Amına koyduğumun faişesu! Bak nasılda alıyorsun!” deyince, şok oldu. Meğerse bizim Kayınço yavşağı sikerken hiç konuşmaz etmezmiş. Azıcık bozulur gibi oldu, ama yaraktan da inmiyor. “Ne o? Zoruna mı gitti faişe? dediğimde, “Ya öyle deme, ben faişe muyum?” dedi. “Evet, bu saatten sonra benim faişemsun, amına koduğumun kızı!” dedim. Dememle bir, bu iyice kudurdu, resmen azdı. “Sende rahat ol, istediğin gibi konuş, istediğini söyle!” deyince, bu da, “Sik beni, dağıt beni! Zati Eşek yarağı gibi koca yarağın amıma girince ağzıma sıçtın! Sik beni, durma faişe Çocugu!” diye başladı. Ben de hiç beklemiyorken böyle şeyleri dinleyince iyice kudurdum, alttan pompalamaya başladım. 2 Saate yakın sikmişim amını. En sonunda benim yarak iyice şişti, patlayacam. “Geliyorum, korunuyormusun?” diye sordum. “Gel! İçime ak! Doyur amımı dölünle!” diye bağırdı. Bir patladım ki içine, sormayın. Hanım da adetli olduğu için 5 gündür dolmuştum. Bitmek öğrenmedi. Bu yığılıp kaldı üstüme, “Ya Sinan, Sen ne kadar uzun katlanabiliyorsun öyle? Ben can verdim, bittim! Ömrümde bu kadar uzun sikilmedim!” diye dudaklarıma yumuldu.
Kalkıp duş aldıktan sonra yatakta ben neşe sigarası içerken, bu azıcık utandığından olsa gerek yüzüstü uyuyordu. Götünü okşamaya başladım. Bir yandan da bu anlatıyor, “İlk kez yarak yaladım ve ilk kez amım palavraydı!” diye. Ben de, “Daha bu ne ki, seninle daha neler yapacağız!” dedim. Bir yandan da götünü okşayıp, parmağımı götünün mühürüne sürtmeye başladım. “Daha ne yapacağız ki? Bundan ötesi var mı?” diye sordu. “Kocan seni hiç arka kapından ziyaret etmedi mi?” deyince, büyük bir afallamışlıkla, “Yooo…!” dedi. Ben pis pis komiğe, bu, “Aman sakın ha! Orası senin yarağa hiç direnemez! Hem arkadan Haram ’mış, kocam öyle söylüyor!” dedi. “Senin o dümbük kocanın avradını sikeyim! Şimdi gösterecem sana Haram mı değil mi!” dedim. Başladım bunun kalçasını, götünü, götünün deliğini yalamaya. “Sinan kurban hadisem! Sakın ha! Ordan yapma! Amıma alayım gençden!” diye dileniyor altımda. Fakat ben götünü yalarken, amını da yalıyordum ve Onu iyice kendinden geçiriyordum.
Baktım yatağın başucunda krem var. Uzandım aldım, hoşça götünün deliğini ve yarağımı kremledim. Sonra yasladım yarağımı götüne, ama girecek gibi değil. Göbeğinin altına bir yastık koydum, götünü domalttım azıcık, “Bak kasma, kendini sıkma, yoksa çok canın yanar!” dememle, bu azıcık sakinleşti. Azıcık daha kremledim ve gençden yüklendim. Yarağımın kafası yavaş yavaş girmeye başladı, ama bu suratını yastığa gömdü, avaz avaz haykırıyor. Kafası nihayet girdi götüne, ama ben de Kan-Ter içinde kaldım. O ise hali hazırda haykırıyor! “Dur, sakin ol, bak kafası girdi, az bekle alışırsın!” desem de boşuna. “Sinan ağzına sıçayım senin, çıkar, yırttın götümü!” diyordu. Bastırarak bir yüklendim buna, köküne kadar soktum! Bu manyak gibi haykırıyor, “İn üstümdem Pezevenk, siktir ol git konutumdan, istemiyorum!” diye. Ensesini ısırıp vazgeçtikçe bu gevşedi, kendini sıkmayı vazgeçti. Yavaş yavaş haykırmayı da vazgeçince, ben de pompalamaya başladım. Ama böylesine dar göt daha ömrümde sikmedim…
Yarım saate yakın siktim götünü. Sona doğru bu da iyice alıştı götten sikilmeye. Altımda kendinden geçmiş, zevkle kıvranmaya başladığında, maksatlı olarak yavaşlıyordum. Hatta durur gibi yapıyordum. O ise, “Durma, devam et! Patlat götümü Sinan! Sana amım da, götümde Helal olsun!” diye haykırıryor, götünü oynatıyordu. Haline güldüm, “Senin anayın götünü sikeyim emi faişe! İstemiyorum filan diyordun, bak nasıl da alıştın Zilli!” dedim. “Vazgeç anamı, bacımı da sik istersen, ama durma, devam et kurbanın hadisem!” diye inliyordu. Ben de artık fazla katlanamayacaktım zati, bunun götüne öylesine sert bir biçimde pompalamaya başladım, her bastığımda yatak duvara dokunup geliyor, ‘Tak tak tak… ’ diye ses çıkarıyordu. Sonunda gelmek üzereydim ve götünün derinliğine boşaldım. 5 dakika sonra kalktık duşa gittik, ama esrarengizim yürüyemiyor, derman kalmamış dizlerinde. Duşumuzu alıp, girdik yatağa, yattık. Sabah kahvaltıdan sonra bir defa daha amını sikip vedalaştım. Beni kapıda talihlerken, “Sinan artık ben bu yaraktan ufalamam. Haftada en az bir defa yemezsem can veririm!” dedi. “Merak etme, fırsat buldukça senin tam deliklerini yarağa doyuracam faişe!” dedim, öpüştük, ufaladım.
Artık fırsat buldukça sikiyorum Kayınçonun karısını. Ne yapayım, aç olanı doyurmak sevaptır…