Merhabalar adım Murat, şu an 26 yaşında, yönet edecek kalitelere sahip bir erkeğim. 16 yaşımdan beri amcamın karısına, başka bir deyişle yengeme ilgi duyuyordum. Orta derece hoşlukta sayılacak yengem, bana oldukça bayansı geliyor, kendimi onu izlemekten, onun yanında bulunmaktan alamıyordum. Ozamanlar yengemin yanında olmak dahi yetiyordu bana, fakat yaşım ilerledikçe, yengemin yalnızca yakınında bulunmak yetmez olmuş, artık daha aşırısını ister olmuştum. 31 sürüklerken dahi yengemi düşünüyordum. Usumda kesintisiz yengemi sikmek vardı, ama bu nasıl olacaktı, öğrenmiyordum.
Bir gün yengemlerdeyken, yengemin oğlu Canın odasında derslerine dayanak ediyordum. Ben o zaman 22 yaşında, yengem de 36 yaşındaydı. Can ise Ortaokula gidiyordu o zamanlar. Cana, “Can ben tuvalete gidiyorum, ben gelene kadar sana 20 dakika vakit veriyorum, bu mevzuyu ezberleyeceksin.” dedim. Canın odasından çıktım ve kapısını kapattım. Tuvalet holün sonunda yer alıyordu. Evvel mutfağa baktım, yengem orda mı diye. Mutfakta yere Zeytinyağına eş bir akışkan dökülmüş, ama yengem yoktu. Neyse deyip tuvaletin yoluna koyuldum. Yengemlerin yatak odasının önünden geçerken bir de ne göreyim, kapı aralık kalmış, içeriye baktığımda gözlerime inanamadım. Sanırım mutfakta yengemin üstüne Zeytinyağı dökmülmüş, yengem üzerini değiştiriyordu. Reelinde kapının ağzında kalıp yengemin üzerini değiştirmesini izleyecektim, fakat salonda oturan amcam geldi birden usuma, beni böyle görse ne der diye düşündüm. Ama salondan Televizyon sesi de gelmiyordu sanki.
Hemen usulca salona gidip baktım. Amcam salonda değildi. Salonun penceresinden alta, amcamın otomobiline baktım. Arabası da yoktu, ben Canla ders çalışırken amcam dışarı çıkmıştı anlaşılan. Hemen süratli bir biçimde yengemlerin yatakodasının kapısına gittim tekerrür. Gördüklerim karşısında afallamışlığım en üst düzeye erişmişti. Yengemin art bana dönük biçimde külotunu değiştiriyordu. Banalde etek varken dahi çok seksi gözüken götünün, üryanken bu kadar hoş olabileceğini hiç düşünmemiştim. Ama yalnızca götünü görebilmiş, yengem farkına varmasın diye hemen ordan uzaklaşıp, tuvalete gitmiştim. Yengeme olan alakam daha da çoğalmıştı. O pürüzsüz kalçaları gözümün önünden gitmiyordu. Tuvalette bir posta 31 sürüklerken, nasıl olur da yengemi tava getirir sikerim diye düşünüyordum. Bu çok riskli bir teşebbüs olacaktı. Yengem, kendi halinde, iffetli birisiydi. En küçük bir yanlışım büyük meselelere yol açabilirdi. O surattan yengeme yaklaşımım olabildiğince yavaş ve emin adımlarda olmalıydı.
Bir akşam gençden yengemlere gittim. Yengem kapıyı açtığında, beni görünce donakaldı. Beni beklemiyordu açıkcası. “Canla çalışmaya geldim yenge.” dedim. Oysa bu akşam Canın bir dostunda, amcamın da dışarda olduğunu öğreniyordum. Yengem, “Can yok ki, ama gel emret içeri.” dedi. “Hadi ya, o zaman azıcık dinlenip giderim.” dedim. İçeri girdim, yengeme, “Sen nasılsın yenge, napıyorsun?” dedim. “İyim sağol, herzamanki gibi evin işleriyle uğraşıyorum, sen otur azıcık, ben hemen geliyorum.” dedi. Salonda oturduğum çekyattan yengemi çok rahat görebiliyordum. Yengem konuk beklemediğinden, dekolteli dar bir bluz altında sütyen yoktu, muhteşem göğüsleri tüm hatlarıyla emin oluyordu! ve hemen dizlerinin üzerinde bir etek giymişti. Oldukça seksi görünüyordu her zamanki gibi. İşini tamamlayıp salona geldiğinde kesintisiz boynunu ve omzunu yakalayıp duruyordu. “Hayırdır yenge, noldu?” dedim. “Gece ters mi yatmışım nedir, boynum yakalanmış sanırım.” dedi.
Yengem amcamla evlendiğinde ben henüz bir çocuk olduğum için yengem bana karşı oldukça içtendi, benden çok fazla çekinmezdi. Ben de bu samimiyetin verdiği rahatlıkla, “Yenge geçen nette bir masaj usulü gördüm, çok tesirli diyorlar, dur sana da sunim.” dedim. Yengem evvel “Yok, gerek yok!” filan dedi, ama ben ısrar edince, “İyi yap hadi!” dedi. Dedim ya yengeme karşı ağır adımlarla ilerleyecektim. Yengemin oturduğu çekyata, yanına oturdum. Yengem hafif yan dönmüş, ben de nerdeyse arda geçmiştim. Yengemin boynuna ve omzuna hafif hafif masaj yapıyor, bluzunun dekoltesinden gözüken omzunu öpmemek için kendimi güç yakalıyordum. Masaj yengeme iyi gelmiş olacak ki, “Dediğin gibi varmış, iyi geldi. Evlenirsen karın yaşadı vallahi Murat!” dedi. Ben mevzuyu değiştirmeden, “Karım neden yaşayacakmış ki yenge?” dedim, kavramamışçasına. Yengem, “Eh artık evlenince karına da masaj yaparsın. Hem bayanların çok güzeline gider.” dedi.
Ben masajı daha da hoş yapmaya başladım. “Aman be yenge, daha çok var o zamanlara.” dedim. Yengem, “Neye var? Yaşın geldi, askerliğini yaptın, eh işin de var, neden olmasın?” dedi. Ben yalnızca, “Öğrenmem ki?” diyerek geçiştirdim. Yengem, “Var mı bir konuştuğun?” diye sordu. “Ya reelinde yenge birkaç kız vardı da, yok yaa, olmadı!” dedim. Yengem, “Neden ki?” diye sordu. “Eh sevemedim bir cinsli!” dedim. Yengem, “Sen nasıl birisi olsun istiyorsun ki?” diye sorunca, işte aradığım fırsat bu diyerek, yengemin fiziksel özelliklerini saymaya başladım. Yengem çok geçmeden hadiseyi kavradı, “Ayol sen benim gibi birini istiyorsun sanırım?” diye tebessümdü. Ben de gülerek, “Neden olmasın yenge? Hoş, güzel bir bayansın, senden iyisini ve hoşunu güç bulurum!” dedim. Yengemin bu övgüler güzeline gitmiş olacak ki, hafifçe tebessümdü ve “Ne diyeyim ki vallahi, 35 ’inden sonra böyle övgüler dinlemek de ayrı bir hoşmuş.” dedi.
Yengemi vuracağım noktayı tutmuştum. Amcam sağolsun, yengemi hiç takdir etmediğinden, bayancağız övgü etmemi sevmişti. Ben de sarih bulduğum bu mevzuyu hiç kapatmak istemiyordum. “Reelinde var ya yenge, amcama bazen çok kızıyorum, senin gibi bir karısı var, adam akşamları dostlarıyla geçiriyor, pes doğrusu!” dedim. Yengem hafif hafif tava geliyor, ona vermiş olduğum kıymetten beğeniyordu, bunu sezebiliyordum. Yengem, “Peki sen olsan ne yapardın mesela?” diye sorunca, “Ben olsam seni kıymetini öğrenirdim. Sen bence herşeyin en hoşuna layıksın!” dedim. Yengem omzundaki elimi yakaladı ve hafifçe bana döndü, yanağıma bir öpücük kondurup, “Sen çok iyi bir koca olacaksın Murat!” dedi. Yengemden hiç beklemediğim bu hareket karşısında oldukça afallamıştım. Yengemin suratı hali hazırda bana yakındı. Bir elimle yengemin çenesinden tutarak, dudaklarımı dudaklarına götürdüm. Yengem de buna karşılık verince, sanki birbirlerini arzulayan iki sevgili gibi öpüşmeye başladık. Fakat çok geçmeden yengem kendisini sürükleyerek, “Murat dur! Bu yaptığımız yanlış! Gitsen iyi olur!” dedi.
Ben de kendimi bir an için pişman hissettim, ama yengemi öpmek, son günlerde sezmediğim kadar iyi sezdirmişti kendimi. Usumun bir yarısı yengemin yanında kalmak, öteki yarısı ise hemen kaçıp gitmek istiyordu. Gitmeyi seçim ettim ve çabucak çıktım konuttan. Apartmadan alta inmiştim ki, cep telefonumu yukarıyada unuttuğumu farkettim. Geri çıkıp, zile bastım. Yengem kapıyı açtı ve “Neden döndün?” dedi. “Telefonumu unutmuşum yenge, alıp çıkıyorum hemen.” dedim. Telefonumu aldım, bütün kapıdan çıkıyordum ki, yengem kapıyı kapatıp, “Gel buraya!” diyerek, kollarını boynuma doladı ve öpmeye başladı beni. Ben de bu öpücüğe karşılık vermekte gecikmedim tabi. Kapının önünde dakikalarca öpüştük yengemle…
Yengem kapıyı kitledi, beni elimden tutarak içeri doğru götürdü. Yengemin yatakodasına gidiyorduk. Yatakodasına girdiğimizde, yengem beni yatağın üzerine oturttu, kendisi de yanıma oturdu ve deliler gibi öpüşmeye başladık. Soluğum süratlenmiş, ağzım kurumuştu sanki. Daha evvelden kerelerce bayanlarla beraber olmama karşın, hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. Benzerini yengem için de söylemek olasıydı, heyecanlı olduğu her halinden muhakkaktı. Artık yaptıklarımız tamamen hakimiyetsizdi, ama ikimiz de vakaların akışına vazgeçmiş gibiydik kendimizi. Biliyorum, insanın yengesine bu cins duygular beslemesi ve cinsel içerikli anlar yaşaması uygun değil, ama malesef bazen bazı şeylere karşı konulamıyor.