Selamlar. sex hikayeleri alkış ile okuyor, devamlı takip ediyorum. Çok ateşli birisiyimdir, iç dünyamda çok muhtelif fantazilerim ve hayallerim var, ama kimselere belirli etmem natürel ki. Konyalıyım, Konyada yaşıyorum. 20 yaşındayım ve Üniversite 2. sınıftayım. Bir Hayli şahıs öğrenir, Konya azıcık yakalayıcı bir şehirdir. Ama gerçeğinde asla öyle değil, yakalayıcı gibi görünüp herkes işi götürüyor bu şehirde : Tam bunlara karşın annem ve babam polis olduğu için, ben herzaman hür ve fobisiz yetiştim. Bir Hayli şahıs fobiden bana yanaşamazdı dahi. En baştada dediğim gibi çok azgınımdır. Tip olarak esmerim, saçlarım omuzlarımda, yaşımdan dolayı popom göğüslerim filan taş gibidir. Beni Pınar Altuğa benzetirler, onun esmeriyim işte. Seks mevzusuna gelince, bugüne kadar 2 şahıs ile çıktım, ikisiyle de yalnızca öpüşüp yüzeysel seviştim. Başka Bir Deyişle hali hazırda bakireydim. Hep sikilmek istesem de, kendime kocama gizliyordum. Fakat herşey bir yıl evvel asla varsayım edemeyeceğim biçimde büyüdü…
Karşı dairedeki komşularımızla hiç uyuşamıyorduk, çok suratsız, kendini hoşlanmış, salak tipli ve yobaz insanlardı, azıcık sonradan görmelerdi. 2 yıl oturdular karşımızda, 10 ay kadar evvel de taşındılar siktir olup gittiler!. Karşı dairenin sahibi kiralık duyurularını astı ve evin anahtarına bize vazgeçti. Gelen bireyleri bizim seçmemizi, gözümüzün yakaladığı iyi bir aileye veya memura vermemizi söylediler. Annemler de kabul etti. Daha sonra 2 hafta süresince bir hayli şahıs eve bakmaya geldi, ama anne ve babamın gözü hiçbirini yakalamadı. Evi görmeye gelen en son 2 şahıs vardı ki, sormayın gitsin! Pazar günüydü, hava flu ve soğuktu, ben evde eşofmanlarla oturuyordum. Kapı çaldı, açtım. Aman Tanrım! 2 tane Filinta gibi yakışıklı erkek gözlerime bakıyordu! “Buyrun?” dedim. “Şeyy, biz karşı daire için gelmiştik ama?” dediler. “Bir dakika!” dedim ve annemi çağırdım. Annem geldi, evi gösterdi onlara…
Yarım saat sonra adamlar gittiler. Akşam yemeğinde annem anlattı, ikisi de bekarmış, bir tanesi bankada memur, öbürü de daha bu yıl mezun olmuş bir Hekimmiş. “Pak çocuklara benziyorlar, ne dersin evi onlara verelim mi?” dedi babama. Babam da, “Bence mahzuru yok, madem hemen ev yakalayıp taşınmaları gerekiyormuş, verelim.” dedi. Ertesi gün ev sahibini çağırıp konuştuk, o da kabul etti. 3 gün içinde 2 bekar yakışıklı karşımıza taşındılar. Benim usum hep Hekim olandaydı, uzun boylu, esmer, yeşil gözlü, kara kaş, kara kirpikler, kocaman dudaklar ve adaleli beden, Off yaaa Offfffff! 27 yaşında, harika bir erkekti yaa! Onun da gözü bendeydi, farkındaydım. Devamlı beni süzüyor, konuşurken gözlerime derin derin bakıp beni çıldırtıyordu. Ama asla çizgimi bozmuyordum. Değişiğinin nişanlısı vardı zati, onun benimle yada başka kızlarla pek alakası yoktu. Hekim bütün benlikti gerçeğinde, ama yapamazdım, zira çıktığım ve çok sevdiğim bir sevgilim vardı…
Aylar geçti ve aradamızdaki samimiyet de ilerledi. Artık anne ve babamı gördüklerinde daha içten selam verip konuşuyolardı. Annemler 3-5 kere onları yemeğe davet etmişti. Sonra bankacı olanın tayini çıktı bu yaz ve Samsuna gitti. Hekim olan ise tek kalmaya başladı. Hekimle devamlı karşılaşıyorduk, birbirimize MSN ’lerimizi de vermiştik, MSN ’de de devamlı konuşuyorduk. Bazen Hekimle konuşurken usuma sevgilim geliyordu ve kendime kızıyordum. Birgün Konya Zafer alanında sevgilimle el ele dolaşırken, Hekimle karşılaştık. Hekim çekemeyerek baktı. Ayak üstü 2-3 dakika konuştuktan sonra, “Annenlere selam söyle.” dedi. Hekim yanımızdan ayrıldığında sevgilim çok kızmıştı, “Bu neden böyle annene selam söyle dedi?” diye. Ben de, “Aşkım ya, o bizim komşumuz, ondan.” deyip geçiştirdim. Akşam eve geldiğimde Hekim MSN ’deydi ve bana, “Yanındaki o bahtlı çocuk kimdi?” dedi. Ben de agresif bir biçimde, “Seni hiç ilgilendirmez! Ama çok merak ettiysen söyleyim, sevgilimdi!” dedim ve çıktım MSN ’den. Daha sonra 3 gün hiç MSN ’de yazmadım ona, emelim onu daha da çekemetmekti. Bunu neden yapıyordum, ben de öğrenmiyordum…
Aradan 1-2 ay geçti. Hekim birgün eve bir kızla geldi. Kız Tıp ’tan dostuymuş. Kız hoş, taş gibi bir kızdı. Kapıda karşılaştık, “Hayırdır?” dedim. Kız içeri geçti, Hekim dönüp pis pis sırıttı, “Ee bekar bir erkeğim, bazı gereksinimlerim var benimde, aşk olmayınca meşkle yönet ediyoruz!” dedi ve göz kırpıp girdi. Onun da emeli beni çekemetmekti, kavramıştım bunu, ama ne eksantrik ki muvaffak olmuştu da. Tam gece onların sikişmelerini hayal ettim ve çılgın oldum! Sabah kalkıp fırına ekmek almaya gidiyordum, kapı açıldı Hekim de çıktı. “Hayırdır Hekim, erkencisin?” dedim. “Hatuna kahvaltı hazırlamak istiyorum, gecenin mükafatı olarak!” dedi. Hem bozulmuştum, hemde kızmıştım. Bana ne oluyorsa?
Yazın sonlarına doğru Mersindeki yazlığımıza gidecektik. Babam Hekime, “Sevgilini de al, siz de gelin Hekim oğlum.” diye espiri ile davet etti. Hekim de şaka ile karmaşık, “Valla süper olur…” diyerek hemen kabul etti. Bir hafta içinde hazırlanıp yola çıktık. Bendeki kıskançlık mı, yoksa asabilik mi bilmiyorum, ama o kızdan hiç sevmiyordum. Hekim ise beni delirmteye çalışır gibi devamlı kızla sarmaş gez, ara ara annemlerin görmediği yerde kızı öpüp sıkıştırıyodu filan. Çılgın oluyordum resmen asaptan. Yazlığımız 3 katlı Triplex. İlk katta salon, mutfak, tuvalet ve banyo var, ikinci katta 3 tane oda ve banyo, son katta ise bir tane oda ve balkon vardı. Hekim, sevgilisi ile son kata çıktı, biz ise annemlerle orta kattaki odalarımıza gittik. Annemler genelde yazlıkcı komşularla takılıyordu. Hekim salağı ve sevgilisi de sabah akşam dolaşıp, sikişiyordu! Bense bu gidişata çılgın oluyordum. Sanki birbirimize inat yapar gibiydik bazı şeyleri, ben de Hekimi deliye çeviriyordum, bikini ile güneşlenip, ıslak ıslak sudan çıkıyordum, erkeklerle dürüst oluyordum, Hekim de bunlara deliriyordu. Hergün ayyaş gelip, sevgilisini iyice sikiyordu belirlim, hafif iniltilerini dinliyordum hep. Gerçeğinde Hekimle sikişmeyi ben de istiyordum, ama bunu nekadar istesemde birsürü mani vardı. Denize beraber girdiğimizde, öğrenerek sikine sürtünüp çıldırtıyordum onu, uyurken kapımı hafif sarih filan vazgeçiyordum. Öğreniyordu onu istediğimi, ama ilk adımı atmıyordu birtürlü…
Birgün annemler Mersinin bir ucundaki tanıdıklara gittiler ve gece orada kalacaklarını, sohbetin iyi olduğunu söylediler. Ben evde tek başıma TV izliyor, ve sevgilimle telefonda seks yapıyordum. Derken Hekim ve o Fahişe sevgilisi eve geldiler, âmâ kütük ayyaşlardı. Annemleri sordular, “Ayıp olmasın böyle görünmeyelim…” diyerek. “Yoklar…” dedim. Kız ayakta güç duruyor, güç yürüyordu. Hekim sevinçli bir biçimde, güle güle kahkahalar ata ata faişeyla çıktı yukarıya. 5 dakika sonra inlemeler duydum. Hekim bana inat sikiyordu sevgilisini. 10 dakika sonra Hekim alta indi, yanıma gelip, öylece gözlerime bakıyordu. “Kız dostun nerde?” dedim. “Yattı, çok içti, âmâ kütük, ee hafiflettim de az evvel, sabaha kadar güç uyanır Kaltak!” dedi. Ben de agresiflikle, “Ben uyuyorum, sana iyi geceler!” dedim, odama çıkacaktım ki, “Azıcık daha otur hadi, konuşalım!” dedi. Çok çekici görünüyordu, üstüne sıçramamak için güç yakaladım kendimi. Hafif ayyaşlığı da beni çıldırtıyordu, ama yığınımı bozmuyordum. Yalnızca bakışıyorduk…
Hekim bana, “Seni düşünüyorum!” dedi. “Ne?” dedim, afallamıştım. “İlk gördüğüm günden beri hep seni düşünüyorum!” dedi. “Ne saçmalıyorsun sen ya?” filan dedim. Kolumdan yakalayıp, “Kavramamazlıktan gelme, çılgınlar gibi arzuluyorum seni!” dedi. “Vazgeç kolumu!” deyip odama çıktım, kapıyı da kilitledim. Arkamdan geldi, “Aç neolur konuşalım!” dedi. “Git başımdan, saçmalama!” dedim. Kapıyı zorlamaya başladı. Açtım ve “Ne diyeceksen de!” dedim. Birden dudaklarıma yapıştı, çılgın gibi öpüyordu beni. Nasıl oldu bilmiyorum, kendime vazgeçtim ona. O harika elleri ile bedenimi okşuyordu. Üstümdeki yazlık giysinin fermuarını arkadan açıp, giysimi alt indirdi. Karşısında sütyen ve külotla kalmıştım. Bana öyle bir sarılıyor, bedenimi öyle bir okşuyordu ki, bir anda sütgençmi ve külodumu da çıkardı! Ben ki sevgilimle sevişirken dahi südyen ve külodumu hayatta çıkarmazdım. Kendisi de şortunu çıkardı, ikimiz de anadan üryandık. İnanamıyordum yaptığıma, kudurmuştuk sanki…
Bir anda başını bacak arama gömüp, amcığımı çıldırmış gibi somurmaya ve “Harika! Harika!” diyerek iniltiler çıkarmaya başladı. Ben ayaktaydım, o ise önüme çökmüş, amcığımı emiyor, bense başını amcığıma bastıryordum. Deli gibiydik. Derken bir sesle irkildik ve alttan annemlerin sesi geldi. Hayatımda okadar telaşlanıp korktuğumu anımsamıyorum. Hekim hemen kalktı ve “Suskun ol!” dedi. Hemen derlendik. Hekim hemen suskunca üst kattaki odalarına çıktı. Ben de odamın kapısı kilitleyip, uyumuş görünümü verdim. 15 dakika içinde annemler odalarına çıkıp yattılar. Usum Doktordaydı, utanç ve arzu ile ne olacağını düşünüyodum. Hekim ileti attı bana, “Sen bir harikasın!” diye. Cevap vermedim. Ertesi gün ise hiç suratına bakmadım. O ise devamlı benimle konuşmaya çalışıyor, kimseye belirli etmese de, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu…
Öğle müddeti denizden yazlığa geldiğimde, Hekimin balkonda oturduğunu gördüm, bütün kapıdan giriyordum ki, “Nihan gelsene, yalnız kaldım!” dedi ve güldü. Ben dinlememiş gibi yapıp, odama gidiyordum, annem mutfaktan, “Bak Hekim çağırıyor seni, git bakalım, sevgilisi terketti!” dedi ve güldü. Gittim ve balkonda yanına oturdum. Kulağıma eğilip, “Kız dostumu siktir ettim! Seni düşünmeden yapamıyorum!” dedi. “Bana ne?” deyip kalktım, odama inecektim. Hekim arkamdan geldi, bana sarılmaya çalışıyordu. “Yapma annem var evde!” dedim. Beni öpmeye başlayınca, iteleyip kurtuldum ve odama gittim.
Akşama doğru annem hazırlanmamı söyledi, “Akşam deniz kenarında bir yere götürecek baban.” dedi. Hekim ise gelmeyeceğini söyleyip teşekkür etti. Afallamıştım gelmediği için. Kendime kızdım, bir de senden sevdiğini, arzuladığını söylüyor, ama gittiğin yere gelmiyor diye. Neyse akşam oldu şehrin azıcık dışında kayalık bir çevrede harika bir balık restoranına gittik. Yemeğimizi filan yedik eğlendik, ama gerçeğinde usum hep Doktordaydı. Garsona WC ’nin yerini sordum, kayalıkların azıcık ötesinde olduğunu söyledi. Gittim ve çok pisti. Babamdan otomobilin anahtarını aldım ve yakındaki benzinliğin WC ’sine gitmeye karar verdim. Bütün arabaya binecekken Hekim geldi. Çok afallamıştım. “Sus ve atla hadi arabaya, ben vazgeçerim benzinliğe!” dedi. Çevretan dikkat toplamasın diye binmek zorunda kaldım. Bindim ama hiç konuşmadım. Benzinlikte inip çişimi yapıp çıktım, arabaya bindim. Hekim arabayı karanlık bir köşeye sürükleyip, “Ne yapmaya çalışıyorsun?” diye sert sert çıkıştı. Ben ise pişman olduğumu ve böyle şeyleri ailem dinlerse makûs olacağını söyledim.
Hekim beni kolumdan yakalayıp sarsmaya ve bir anda hayvan gibi sert davranmaya başladı. Korkmuştum. Otomobilden inip, “Yürüyecem!” dedim, çok uzak değildi restoran. Aarkamdan inip kolumu yakaladı beni, filmlerdeki gibi bir olay yaşıyordum, ama işin eksantrik yanı filmlerde kız kaçabiliyordu, peki ben ne yapacaktım? Süratli süratli yürüyüp koşmaya başladım. Beni yakaladığı gibi kayalık ve kumsalın olduğu dar karanlık alana sürükleyip yatırdı. “Yapma!” diye dilensem de, “Yeter artık, bir yıldır gösterip vermemenden, kendini geri sürüklemenden yoruldum!” dedi. Hayvanlaşmıştı sanki. Beni yatırıp, güçle külodumu yırtarcasına çıkardı. Kendi pantolununu da indirdi ve üzerime yattı! İnanmıyordum yaşadığım olaya, korkuydu! Kurtulmak için çırpınsam da fayda etmiyordu. Hayvan herif güçle soktu sikini amıma! Kızlığımı bozdu! Resmen tecavüz ediyordu bana! Hayvan gibi gidip gelmeye başladı. Ağlasamda faydasızdı. Tarifi ihtimalsiz bir acı ve zevk ile kıvranıyordum. Güçle siktiği yetmiyormuş gibi, 3-5 dakika kadar sonra içime boşaldı hayvan herif! Bacak aramda kan ve spermleri hisedebiliyordum. Hareketsiz kalakaldım, o da üstümde kaldı öylece…
Çalan telefonumun sesi ile irkildik ikimiz de. Anemler arıyordu. Açtım, “Geliyorum anne, midem fena bozulmuş, anca çıktım.” dedim. Hiç konuşmadan derlendik, deniz suyuyla bacaklarımı ve amımı yıkayıp, arabaya binince de mendille sildim kuruladım. Ve annemlerin yanına gittik. 4 gün sonra Konyaya döndük. Bu 4 gün süresince Hekimle tek kelime etmedim. Konyaya gelince sevgilimden ayrılmak zorunda kaldım. Şuan çok acı sürüklüyorum, ayrılsamda sevgilimi çok özledim ve hali hazırda seviyorum, ama Hekim bana, “Benimle evlenceksin! Bu işin başka çözümü yok!” diyor. Yavaş yavaş Hekimle evlenme düşüncesine özümsedim, başka dermanım mı var sanki? Gidişat böyle olunca da Hekimle sikişmeye devam ediyoruz. Ayak üstü 5 dakika sikişiyoruz hergün. Ama o müsamahalı yakışılıklı tatlı Hekim gitti, sanki yerine canavar gibi kıskanç, sert ve psikopat bir adam geldi! Onunla ne yapacağımı öğrenmiyorum. Ama şu da bir asıl ki, onunla saklı saklı sikişmek beni çıldırtıyor. Böyle giderse ondan kopamam ve evlenirim sanırım. ‘Fatmagül ’nam kabahati ne? ’ olayı, ‘Nihan ’ın kabahati ne? ’ gibi oldu…
