Slm, ben Ankara Demetevlerden Muammer. Size faişe yengemden bahsetmek istiyorum. Yengem reelinde kapalı bir kadın olmasına karşın faişe yengem diyorum, zira yengem ağabeyimi kandırıyor! O haftasonu abimlerde ağabeyimle azıcık içmiştik. Bütün ayyaş olmasam da çakırkeyif olmuştum, Ağabeyim de, “Bu halinle araba kullanamazsın, bu gece burda yat.” diye öneri edince kaldım, salonda yattım. Pazartesi sabah Ağabeyim erkenden çalışmaya gitti. Ben uyanmıştım fakat azıcık daha uyumak istedim. Ağabeyim konuttan çıktıktan yarım saat sonra yengemin telefonla konuşmasını duydum, çok sevinçliydi. Herhalde Ağabeyimle konuşuyor, rahatsız etmeyim diye uyuyor gibi yaptım. Yengem elinde telefonla konuşarak, “Evet, çıktı, işe gitti. Fakat şimdi çıkamam, konutta kaynım var, içeride uyuyor. O da gidince hemen kazancım. Dilediğin yerinden öpüyorum aşkım!” deyip kapadı.
Bu konuştuğunun netlikle Ağabeyim olmadığını anladım, ama kimle konuştuğunu çözemedim. Kafama takılmıştı, yoksa yengem Ağabeyimi boynuzluyormuydu? 15 dakika daha uyuyormuş gibi yaptım sonra kalktım. Yengem bana kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltımı yaptıktan sonra, “Ben artık gideyim yenge.” dedim ve parçaladım. Arabamı sıçradım bir arka caddeye parkettim ve Abimlerin evinin karşısındaki kahveye girdim oturdum. Çayımı içerken acaba yengem çıkacak mı diye konutlarını gözetliyordum. Aradan yarım saat geçmemişti ki yengem konuttan çıktı. Gayet hanım hanımcık giyinmişti, başı ötülüydü ve uzun pardesüsü vardı üzerinde. Yengem dolmuş durağına kadar yürüdü ve durakta beklemeye başladı. Ben de çaktırmadan arka caddeye koşar adımlarla yürüdüm ve otomobilime sıçrayıp caddenin başında beklemeye başladım. Dolmuş geldi ve yengem bindi. Acaba nereye, daha doğrusu kime gidiyordu. Hemen otomobilimle dolmuşu takip etmeye başladım.
Dolmuş gençmahalleye gelince yengem indi ve arda dahi bakmadan yürümeye başladı. Takip edeceğimi nerden öğrenebilirdi ki? Otomobili parkedip, yengemin arttan mesafe vazgeçerek yürüdüm. Yengem bir ara caddeye girdi. Ben de ardından. Yengem köhne bir apartmana girdi. Azıcık bekleyip ben de girdim. Ama yengemin hangi daireye girdiğini öğrenmediğimden, alt kattan başlayarak kapılara kulağımı yaslayıp, belki yengemin sesini dinler de hangi daireye girdiğini anlarım umuduyla, kapıları dinleye dinleye üst kata çıktım. 2. kattaki dairenin kapısına kulağımı yasladığımda Bingo! Şapur şupur öpüşme sesleri, Ahlama Ohlama sesleri geliyordu. Yengemin sesini de dinleyince oraya girdiğinden iyice emin oldum. Hemen kapının artta, holde yiyişiyorlardı. Yengem, “Yavaş ol azıcık aşkım, bir yerlerimi çürütüp morartma, sonra kocam farkına varmasın!” diyordu. Erkek te, “Varırsa varsın amına koduğumun dümbüğü! Hadi yatak odasına geçelim de amını götünü dümdüz edeyim, haftasonu sikemediğimin acısını çıkarayım!” dedi ve sesler kesildi. Yatak odasına gitmişlerdi…
Kapının önünde öylece kalakaldım ve ne yapacağımı bilmiyordum. Bir an kapıyı yumruklamak ve açıldığı zaman da güçle içeriye girip yengemi iş üstünde yakalmak geçti kafamdan, ama sonra ne olacaktı, öğrenmediğimden vaz geçtim bu düşünceden. Ordan ufalayıp otomobilime bindim ve yengemin apartmandan çıkmasını bekledim. Alt yukarıya birbuçuk saat sonra yengem çıktı. Ben de otomobili çalıştırıp, yengemin dolmuşa binmesini beklemeden yengemlerin konutlarını önündeki kahveye gittim. Kafamdan hep acaba yengemle karşılaştığım zaman diyecekti düşünceleri geçiyordu. Neyse yengem dolmuşla geldi ve eve girdi. Hemen 5 dakika sonra arttan ben gittim ve zili çaldım…
Yengem kapıyı açtı ve beni görünce hiç bozuntuya vermeden, “Hayırdır?” diye sordu. “Yaa yenge sanırım telefonomu burda unutmuşum…” dedim. “Gel içeriye, arayalım!” dedi. Yengem mutfakta ararken, ben sanki telefonumu salonda bulmuşum gibi cebimden çıkardım ve “Buldum yenge, koltuğun arasına düşmüş!” diye seslendim. Yengem de, “İyi, iyi…” diyerek, “Çay sunim de içelim.” dedi. Mutfağa girdim sandalyeye oturdum. Mevzuya nerden gireceğimi öğrenmiyordum, “Yenge çok bitkin görünüyorsun…” diye imalı imalı konuştum. Yengem de hiç renk vermeden, suratıma dahi bakmadan, “Evet yaa çok yoruldum, sabahtan beri evin işleriyle uğraştım, daha şimdi bitti, ama ben de bittim…” dedi. İçimden, ‘faişe! Amını götünü iyi siktirdin mi? ’ demek geldi, ama diyemedim, bunun yerine, “Yenge biliyorum!” diyebildim…
Yengem bir an donup kaldıktan sonra döndü ve “Neyi öğreniyorsun?” dedi. Suratı kıpkırmızı olmuştu. “Abimi aldattığını öğreniyorum! Bugün nereye gittiğini ve ne yaptığını biliyorum! Seni girdiğin dairenin kapısına kadar takip ettim!” dedim. Yengemin eli ayağı titremeye ve kem küm etmeye başladı. Afallamışlığı geçip te kendine geldikten sonra dilenmeye başladı, “Sakın ağabeyine söyleme, beni keser valla!” dedi. Ben de, “Madem Ağabeyimden okadar korkuyorsun, niçin gidip elin adamıyla sikişiyorsun? Söyleyecem Ağabeyime!” dedim. Yengem hemen yanıma geldi, “Ne olur söyleme, ne istersen yaparım!” dedi ve sanki çocukmuşum gibi yanağımı, sırtımı okşadı, bedenini bana iyice yapıştırdı. Yengemi itmeye, kendimden uzaklaştırmaya çalıştırdım, ama yengem, “Söylemiyeceksin! Söylemiyeceksin değil mi?” diyerek bana sarıldı, vazgeçmiyor, “Ne olur söyleme, söylersen ocağım söner!” diye dileniyor, yanağıma öpücükler konduruyordu…
Bir an düşündüm, elin adamı yengemi sikiyor, ben neden sikmeyeyim? diye. İşte o anda elimde nasıl bir koz olduğunu ve bu kozu iyi kullanırsam yengeme istediğimi yapabileceğimi ve yaptırabileceğimi anladım. Reelinde yengemin bana okadar sıkı sarılmasından, göğüslerinin ve göbeğinin, tüm bedeninin sıcaklığından eriyordum, üstelik elleriyle sırtımı sıvazlamaya devam ediyor ve bana dilenen gözlerle bakıyordu. Sikimin sertleşmeye ve kalkmaya başladığını hissettim, resmen yengemi arzuluyordum. Yengem olacak faişe da bunu farketmişti ki, göbeğini sikime daha çok bastırmaya başladı. “Söylemeyeceksin değil mi?” diye tekerrür sorduğunda, coşkudan boğazım kurumuştu, yanıt vermeyi vazgeç, yutkunamıyordum dahi. Yengem sessizliğimi söylemeyeceğim anlamında kabul ederek, yanda duran ellerimi yakaladı ve beline dolattırdı ve kalçalarının üzerine götürdü. Ellerim yengemin kalçalarına değdiğinde coşkudan can verebilirdim…
Yengem sonra ağır ağır salınmaya başladı, sanki yanak yanağa dans ediyor gibiydik. Yengem yanaklarımı öperek, sonra kulaklarımı ve boynumu öpmeye başladı, sonra da dudaklarını dudaklarıma getirdi. O andan bende filim koptu ve yengemin dudaklarına yumuldum. Yengemin kalçalarını avuçlayarak, dudaklarını çılgın gibi öpüyordum. Yengem aynı o adama dediği gibi, “Yavaş, bir yerimi morartma, Ağabeyin anlamasın!” dedi ve gömleğinin üstten düğmelerini açtı, göğüslerini sütgençnden dışarı çıkardı, ensemden bastırarak göğüslerini öpmemi, yalamamı sağladı. Yengemle resmen sevişiyordum, hem bu yaptığıma inanmıyordum, hem de zevkten uçuyordum. Yengemin göğüslerini uzun bir zaman öpüp yalayıp emdikten sonra, yengemle tekerrür öpüşmeye devam ettik. Bu arada yengem de elini pantolonumun önüne atmış ve üzerinden kazık gibi olmuş sikimi avuçluyordu. Yengem sarılarak, öpüşerek, elleşerek, dans edercesine yatak odasına doğru çekiyordu beni…
Yatak odasına geldiğimizde yengem beni kendi elleriyle anadan üryan atadıktan sonra kendisi de soyundu ve beni yatağın üzerine sırtüstü iterek kendisi de bacakarama yaklaştı ve sikimi tutarak yalamaya başladı. faişe yengem bu işi iyi öğreniyordu, birden üzerimde dönerek 69 pozisyonunu aldı ve sikimi yalarken amını da benim ağzıma verdi. Kalçalarını suratıma kaldırıp indirerek, ileri geri oynatarak amını ağzıma burnuma sürtüyordu. Ben de götünün yanaklarını ellerimle ayırarak dilimi amına sokuyor, yengemin amını yalıyordum. Yengem elini arkaya atarak sağ elimi tuttu ve götüne götürerek işaret parmağımı götünün deliğine sokturdu. Yengemin amını yalarken götünü de parmaklamaya başlayınca, yengem de sikimi çıldırmış gibi kemirmeye başladı. Ve çok geçmeden, yengem inleyerek benim ağzıma, ben de yengemin ağzına boşaldım.
Yengem sikimi emerken iliklerimi kurutmuştu sanki, döllerimin hepsini yutmuş, sikimi emmeye devam ediyordu. Hayret, herzaman 31 sürükledikten sonra sikim hemen inerdi, ama sikim bu sefer inmemişti. Yengem bu işi harbiden öğreniyordu, taşaklarımı sıka sıka, götümü parmaklaya parmaklaya emiyordu sikimi ve yine sertleştirdi. Ayaklarımdan tutarak azıcık alta kaydı,amı sikimin üstüne gelecek biçimde ve eliyle sikimi amına yerleştirdi, kendisi de ayaklarıma doğru iyice eğilerek, kalçalarını indirip kaldırmaya başladı. Yengemin ıslak ve kaygan amı fırın gibi yanıyordu. Yengem kalçalarını inidirp kaldırdıkça sikimin amına giriş çıkışlarını görmek beni kudurtuyordu. Yengemin kalçalarını anlayarak, ben de yengemin sikimin üstüne oturup kalkmasına destek ediyordum. Hele her seferinde sikim yengemin amına girip çıkarken büzüğünün açılıp kapanması çıldırtıyordu beni. Manzara muhteşemdi. Başparmağımı yengemin büzüğüne sokunca, yengem, “Azıcık daha sok!” diye haykırarak iyice süratlendi ve ağlıyormuş gibi sesler çıkararak ve titreyerek yine boşaldı…
Uysallaşana kadar sikimin üzerinde kaldıktan sonra, “Yoruldum, azıcık da sen iş gör!” diyerek üzerimden kalktı ve beni de kaldırarak kendisi yatağa dörtayak domaldı. Hemen yengemin arda geçtim ve sikimi arkadan amına soktum. Yengem ileri çekilerek sikimi amından çıkardı ve “Götüme sok!” dedi. Suratını yatağa iyice yapıştırarak ellerini arkaya attı ve götünün yanaklarını ayırdı. Yengemin büzüğü soluk alır gibi açılıp kapanıyordu. Sikimin başını yengemin götüne soktum, acıtmamak için çok yavaş sokuyordum, ama yengem götünü birden arkaya ittirince, sikim bir seferde köküne kadar girdi yengemin götüne. O kadar kolay girmesine ilk başta doğrusu hayret ettim, fakat yengemin Ağabeyimi boynuzladığı o adamla da götten sikiştiği usuma gelince, yengemin götten sikilmeye aşina olduğunu kavradım ve pompalamaya başladım…
Yengem götünü arkaya sikime daha sert vurdurarak, “Süratli! Daha süratli sik!” diye haykırmaya başladı. Yengemin belinden iki elimle anlayarak götünü süratlendim. Çılgın gibi sikiyordum yengemin götünü. O kadar süratli pompalıyordum ki, her götüne giriş çıkışımda, cihazlı tüfek gibi Şap Şap Şap Şap sesleri çıkıyordu. Birden ne olduğunu kavramadım, ben yengemin götünü sikerken, yengem gençden ağlar gibi inlemeye ve amından sular akmaya başladı yatağa. Hayretler içerisindeydim, yengem resmen götten sikilirken amından Orgazm olup boşalıyordu. Bu coşkuya ve zevke katlanamadım, ben de haykırarak ve titreyerek yengemin götüne boşaldım. Aradan iki dakika geçmesine karşın hali hazırda sikimden azda olsa döllerim akıyordu yengemin götüne…
Son damlalarımı da akıttıktan sonra, yengem, “Tamamladın beni!” diyerek götünü sikimden çekti, hemen döndü ve sikimi yalamaya başladı. Sikimi yalayıp pak ettikten sonra yengemle yatağa bitkin argın uzandık ve birer sigara yaktık. Sigaramızı içerken yengeme, “Harikuladeydi yenge!” dedim. Yengem de, “İşte bu surattan ağabeyini boynuzluyorum! Ağabeyin beni bu biçimde sikemiyor, keşke Ağabeyin yerinle seninle evlenseymişim!” dedi…