Merhabalar, ben İstanbuldan Coşkun. Ozaman daha iki senelik konutluydum, karım iki ay evvel doğurmuş, çocuktan bana müddet ayıramıyordu. Ayırmasa da ehemmiyetli değildi zati, ben baldızımın peşindeydim! Baldızım daha 16 ’dene genç girmiş, sülün gibi bir kız. O harika bedeni, portakal büyüklüğündeki memeleri, kaymak gibi bacakları, yuvarlak dolgun götü, beni kesintisiz tahrik ediyor, fakat ben bir cinsli cesaret edemiyordum…
Temmuz ayı geldiğinde, eşimin ailesiyle kayınvalidem, kayınpeder ve baldız birlikte köye tatile gitmiştik. Köye gittiğimizin ikinci günü, baldız, “Beni ata bindirirmisin enişte?” dedi. Ben de, “Tamam.” deyip, baldızımı yanıma alarak amcamlara gittik. Amcamın atını aldık, köyün dışına çıkana kadar ikimiz de ata binmeden yürüdük. Köyün dışına çıktığımızda, baldızım, “Binmeyecekmiyiz daha enişte?” dedi. Baldızımı ata bindirirken, o harika bacaklarına sarıldım, atın üstüne kaldırıyordum. Kafamı kaldırdığımda baldızımın eteği kafama geçti. Baldızımın külotunu ve o bembeyaz götünü gördüğümde çılgına dönmüştüm. Baldızımı atın üzerine oturtup ardından kendim bindim baldızın arda ve dehledim atı…
At yürüdükçe kucağımdaki baldızımın götü beni çıldırtmıştı, sanki atın değil baldızımın üstündeydim. Ormana doğru azıcık ilerledikten sonra atı hafiften süratlendirdim. Baldızım, “Enişte düşecem, korkuyorum, bana sarıl düşmeyim.” dedi. Dizginleri baldızıma verip beline sarıldım. Benimkisi baldız düşmesin diye yakalamak filan değildi, her tarafını okşamaya başladım. Atın hoplamalarıyla baldızım da hopluyor ve o sıcacık dolgun götü sikime sürtüyordu. Sikim kazık gibi olmuştu, iyice kudurmuştum, nerdeyse boşalacaktım…
Dayanamıyordum. Ormanın içlerine geldiğimizde dizginleri baldızımdan aldım ve atı durdurdum. “Hadi inelim.” dedim. Baldızım, “Ne oldu, niçin iniyoruz enişte?” dedi. Attan indim, baldızım inmek için kucağıma doğru kayarken, “Gizeme sana geldi, sana binmek istiyorum!” dedim. Baldızım işi kavradı fakat salağa bağladı, “Bana nasıl bineceksin ki enişte?” dedi. Atı çalılara bağladım ve baldızıma sarıldım, dudaklarından öpmeye başladım. Hiç itiraz etmiyordu minik faişe! Otların üstüne yatırdım, dudaklarından başlayarak tam bedenini yaladım. Külodunun önü ıslanmıştı faişenun. Külodunu çıkarıp tazecik amını yaladığımda ise, amından sanki sular akıyordu. Yarrağımı çıkarıp amını yaklaştım. Fakat ne kadar uğraştıysam, “Bakireyim!” dedi siktirmedi faişe! Ben de yarrağımı ağzına verdim yalattım. Ardından 69 olduk ve birbirimizin ağzına boşaldık. Bizimkiler merak etmesin diye, artık köye dönmemiz gerekiyordu…
Eve vardığımızda baldız kimseye gidişatı çaktırmadı, fakat benle de konuşmuyordu. Birkaç gün bu biçimde devam etti. Baldızımın o yalamaya doyamadığım tacecik amcığı gözümün önünden gitmiyordu. O tatlı amcığı sikmek için geberiyordum, fakat baldız hiç pas vermiyordu. Ben de arıza çıkarmasın diye üstüne de gidemiyordum. Olanları bizimkilere bir anlatsa boku yerdim. Tatilimiz bitmek üzereydi, köydeki son günümüzdü. Bütün ben artık baldızdan umudumu kesmiştim ki, baldız, karımın ve kayınvalidemin yanında, bana, “Enişte son bir kere beni ata bindirirmisin?” dedi. Gerçeğinde o an neşeden havaya uçabilirdim, fakat kimseyi kıllandırmamak için gönülsüz göründüm. Karımın ve kaynanamın ısrar etmesiyle, nazlanarak kabul ettim…
Amcamın atını aldık ve ata binerek gençden ormanın içlerine kadar gittik. Bu son fırsatımdı, ne yapıp edip baldızımı sikmem gerekliydi. Baldızın amını yalamak ve ağzına boşalmak kesmiyordu artık. Aynı yere geldiğimizde attan inip birbirimize sarılıp, öpüşmeye başladık. Az sonra baldız gençden altımdaydı, fakat ne yaparsan yapayım, gençden amına sokturmuyordu. “Baldız beni kudurtuyorsun, dayanamıyorum, seni kesinlikle sikmem gerekli!” diye iyice sıkıştırdım. Baldız ise, “Enişte yarağını içimde sezmeyi ben de istiyorum, fakat öğreniyorsun ki bakireyim, olmaz!” dedi. Nekadar dilendiysem amını sikmeye razı edemedim birtürlü. Resmen delirmiştim, “Amını siktirmezsen, ben de götünü sikerim ozaman!” dedim. faişe baldız dünden razıymış götünü sikmeme, hiç yanıt dahi vermedi. Ben artık götüne de razıydım, yeterki altımda olsun da…
Hoşça yarağımı ağzına verip yalattıktan sonra, baldızı ters çevirip domalttım. Yarağımı götüne dayadığımda, acıdan ormanı inletiyor, fakat alamıyordu. Götünü yalamaya başladım. Parmaklarımı götüne sokup çıkarıyor, göt deliğini alıştırıyordum. Sonra deliğini tekerrür tekerrür yalıyordum. Nihayet götüne yavaş yavaş sokmaya başladım. Götü yarrağıma iyice alışınca da çılgın gibi siktim baldızın götünü. O gün ormanda baldızımın götünü bütün üç kere siktim ve içine boşaldım, fakat gençden de doyamamıştım…
O gece köyden ayrıldık ve İstanbula döndük. O günden sonra, her fırsatta saklıca buluşup, baldızımı götünden sikiyordum. Baldızım bir sene sonra biriyle evlendi ve buluşmaya ara verdik. Evlendikten iki ay sonra, baldızımla tekerrür saklıca buluşmaya başladık. Fakat faişe evlendiği halde gençden amından siktirmiyordu. Yalnızca götünden sikmem koşuluyla, hafta bir gün benimle olacaktı, uyuşma yaptık. Zorunlu Olarak kabul etmek zorundaydım…
Bu bütün 15 yıldır devam ediyor. Haftada bir kere baldızı götten sikiyorum, fakat hali hazırda amını bana siktirmedi. Olsun buna da razıyım, bir gün kesinlikle yalamaktan ileriye gidip, baldızın o tatlı amını doya doya sikecem. Sabırla bekliyorum!